28 Eylül 2013 Cumartesi
Fal Nedir
Bir gece pek çok kez yaptığı gibi arabasıyla onun evinin önünden geçti ve evin ışıklarının yanmadığını gördü. Bunun üzerine arabasını evin önüne park etti ve binanın girişini izlemeye koyuldu. Ancak bir süre sonra uyuya kaldı. Birden pencereye birisinin vurmasıyla uyandı. Arlene'i uyandıran Hal'den başkası değildi. Hal ve kız arkadaşı az ötede şaşkın bakışlarla kendisini seyrediyorlardı. Arlene sanki taş kesilmişti. Hal küçümser bir tavırla başmı iki yana salladıktan sonra sırtını dönüp uzaklaştı. Girişte kapıyı açtı ve kız arkadaşını kapıdan geçirirken anlamlı bir tavırla kolunu onun beline doladı ve birlikte merdivenlere doğru ilerlediler. Arlene o gece utançtan yerin dibine geçtiğini hissetti.
Glenda, otuz yaşında bir iç mimar. Erkek arkadaşından ayrıldıktan sonra uyuyamamaktan yakınıyor. Onların ilişkisi hızlı ve değişkendi. Pek çok ortak ilgileri var gibi görünüyordu. İkisi de tabiata aşıktı. Birlikte sık sık kampa gidiyor ve kamp yaşamının tadını çıkarıyorlardı. Glenda, VVard'ı çok sevdiği dizayn dünyasına tanıttı, ona işini sevdirmeye çalıştı ve aynı şekilde o da Ward'm hızlı yaşama tutkusuna katılmaya ve zevk almaya gayret etti. Geceleri birlikte sahilde koşmayı seviyorlardı. Glenda, Ward'a büyük bir yakınlık duyuyordu ve onunla birlikte olmaktan çok hoşlanıyordu.
Ancak kusursuz gibi görünen beraberlikleri Ward'm anlaşılmaz şekilde birlikte olmaktan kaçmasıyla bozulmaya başladı. Glenda onun bu davranışını anlamaya ve onu tutmaya çalıştıkça Ward daha da uzaklaştı. Glenda henüz ne olduğunun bile farkına varamadan Ward'i kaybetmişti.
Glenda beraberliklerinin bittiğine, yalnız kaldığına bir türlü inanamıyordu. Sürekli olarak aklında Ward vardı,onu düşünüyor ve onunla konuşuyordu. Düşünceleri bazen sımsıcak, bazen de öfke doluydu. Glenda üzüntüsünü belli etmemeye çalışıyor ve içine atıyordu. Yakın arkadaşları bile onun bu durumu kabullendiğini, hatta dert etmediğini düşünüyorlardı. Oysa Glenda oldukça zor bir dönem geçiriyordu.
Çevresinde gördüğü her şey ve gittiği her yer ona Ward'i hatırlatıyordu, her şey onun yokluğunu acı bir şekilde vurguluyordu. İş vakitleri dışında yapayalnızdı; düşünceleri kendisini suçlamaya dönüşmüştü, nerede yanlış yaptığını düşünüyor ve Ward'in davranışına bir neden arıyordu. Bulacağı herhangi bir açıklamanın her şeyi değiştirebileceğini düşünüyordu.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder