
Tarot'un en ürkütücü ve en pençeli kartlarından biri olan Şeytan'ı yorumlarken şu denli tetik başlamak gerekir, çünkü bu korkutucu anaç çoğu dem bizi tehlikelere alın uyarır. amor bir bağımlılığa dönüştüğünde, kalp zorbalaştığında, egomuz kontrolü ele geçirdiğinde evet da umutsuzluğa düştüğümüzde bu kartı çekmemiz kaçınılmazdır.
Şeytan'ın dünyası karanlık, ışığın girmediği bir dünyadır. Bu kartın gezegeni bire bir zamanda zorlukları ve dersleri oyun eden Satürn'dür. Satürn'ün dünyasında muhabbet değil, muhatara geçerlilik sürer. Resimdeki koşa birbirlerine sevginin değil, korkunun zincirleriyle bağlanmıştır.
Her halükarda dünyevi bağımlılıkların kartıdır Şeytan. Bu, yalnızca maden evet da ispirto bağımlılığı değildir; aşk kabilinden mualla bir nesne evet da davranış kabilinden uygulama nesne bile tabiiyet yaratabilir. şeytan ruhumuzdan, kendimizden, karanlığımızdan ve acılarımızdan kaçınmak için sığındığımız her tür bağımlılığı (bu ister sevi gibi has kalp gerek en görgüsüz arzular olsun) temaşa eder. kalori kötüsü, bunlardan ve kendi karanlığımızdan gocunmak her şeyi elan da korkutucu kılar. Korkudan korkmaktır, en korkutucu ve esir edici olan...
Dibin dibinin dibidir, Şeytan; bundan sonra elan kötüsü de olanaksız dediğimiz noktadır. çünkü kötünün bile kötüsü, dibin bile dibi olduğunu biliriz ve ancak bu noktaya geldiğimizde ışığa yaklaşırız.
Bu kartı çektiğimizde arzularımız ve tutkularımız bizi ele geçirmiştir; maddi dünyaya, ayrıca en sevdiklerimize de tutsak düşmüşüzdür. Bu açıdan bir özgürlük çağrısıdır Şeytan, bizi ruhumuzu özgürleştirmeye çağırma eder...
İşin dobra tarafı, şeytan kartı, nüsha zamanda zımni güçlerimizi temaşa eder. Bağımlılıklarımızdan kurtulduğumuzda bizi muntazır psişik potansiyelimize bellik eder. Dünyevi bağlardan kurtulmak, bir zamanda yetişkin miktarda bir enerjinin kullanılabilir hale gelmesidir (Hiçbir gam olmadan yaşamanın getirdiği bir serbestî ve enerjidir bu).
Bu erke bizi korkutur, zira bağımlılıklarımızdan kurtulduğumuzda ve kendimiz olmaya çekinmezlik ettiğimizde cihan artık eskisi üzere bir mekân olmayacaktır. Bize beis veren ilişkiler bitecek, alıştığımız dünya sona erecektir (bir ahir sütsüz olan Yıkılan Kule). Şeytan'ın dersini bu kadar müşkül kılan, peşi düzen mevrut bu yıkımdır. Ruhumuzu muaf kıldığımızda hayatımızda bizim için yarım olan ne varsa yıkıp geçmesi kaçınılmazdır.
Bu açıdan Şeytan, bizi bağımlılıklarımızdan kurtulup kendimizi gerçekleştirmeye davet fail zorlu bir karttır...Dersi ve tavsiyesi ise zordur: Kendimiz olmak...Bunu başardığımızda bize dünyaları vaat etmez, amma ruhumuzun selameti için hakikat bildiğimizden şaşmamamız gerektiğini hatırlatır; zira kendimiz olmadığımızda, kendimizden kaçtığımızda varacağımız yer, başkaları için uçmak birlikte olsa bizim için cehennem olacaktır...Şeytan'ın zulmet dünyasında bize yöntem gösterecek olan; kendi kendimizin ışığı olmak, kendi kendimize nur tutmaktır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder